16 Eylül’de başlayan 20. Adana Altın Koza Film Festivali devam ediyor. Festivalin 4. gününe gelindiğinde sinema severler yerli ve yabancı, uzun ve kısa metraj filmlerle sinemanın keyfini sürüyor.
Festivalin ilk günü Türk Sineması’nın önemli filmleri izleyicilerle buluşurken, ikinci gününde Ulusal Uzun Metraj Filmler gösterilmeye başlandı. Yarışma filmlerinin izleyici ile ilk buluşması galalar ile yapılıyor.
Yarışma filmlerinin açılışı Reha Erdem’in yazıp yönettiği “Jin” filmi ile oldu. Film 17 yaşındaki Jin’in hikayesini konu ediniyor. Yönetmenin deyimiyle “bu film bir nev-i kırmızı başlıklı kız hikayesi”dir. Film son yıllarda belki de en başarılı açılış sekansına sahip. Reha Erdem filmlerinden alışkın olduğumuz belgesel görüntülere de filmde sıklıkla yer verilmektedir.
İkinci günün ikinci filmi olarak senaryosunu Zeynep Özcan ve Emre Yalgın’ın yazdığı, Emre Yalgın’ın yönettiği “Hadi Baba Gene Yap” vardı. Film, baba ve oğlunun geçmişlerine dair hesaplaşmalarını anlatıyor. Dünya prömiyerinin yapıldığı filmde Mustafa Aykıran ve Melih Selçuk boşrelleri paylaşıyor.
İlk günlerin ardından filmlere baktığımızda, ağırlıklı olarak silahsızlanma ve militarizm üzerine filmler yapıldığı ve bunun izleyiciye sunulduğunu söyleyebiliriz.
Festival’in 3. gününde; “Köksüz”, “Yarım Kalan Mucize” ve “Yozgat Blues” filmleri izleyici ile buluştu.
Deniz Akçay Katıksız’ın ilk uzun metraj filmi olan “Köksüz”ün başrollerinde Ahu Türkpençe ve Lale Başar yer alıyor. Filmde, babalarının ölümünün ardından aile olmaya çalışan anne ve üç çocuğunun hikayesi anlatılıyor. İzleyiciden olumlu tepkiler alan film, cüretkar sahneleriyle de dikkatleri çekti. Deniz Akçay Katıksız, filmin otobiyografik özellikler de taşıdığına değindi.
“Yarım Kalan Mucize”, Biket İlhan yönetiminde olmasına rağmen kızı Nihan Belgin’in imzasını taşıyor. Nihan Belgin, filmin başrolü, senaryosu, kurgusu ve yapımcılığını üstleniyor. Film, Köy Enstitüleri’nin kuruluş dönemini ve bu dönemde yaşanan zorlukları ve Enstitülerin nasıl kapatıldığı konusu işliyor. Dünya prömiyeri yapılan film, konusu itibariyle izleyiciden olumlu tepkiler almasına rağmen genel anlamda eleştirilerden kurtulamadı.
“Yozgat Blues”, Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği ve senaryosunu Tarık Tufan ile beraber yazdığı ikinci filmi. Film, müzisyen Yavuz’un kariyerindeki çöküşünü ve belediyede ders verdiği kurstaki öğrencisi Neşe ile çıktıkları Yozgat turnesinde yaşadıklarını anlatıyor. Filmin başrollerinde, Ercan Kesal ve Ayça Damgacı yer alıyor. Samimi ve keyifli bir film olan “Yozgat Blues” izleyiciden de olumlu tepkiler aldı.
Festival’in 4. gününde ise programda: Aslı Özge’nin yazıp yönettiği “Hayat Boyu”, Alphan Eşeli’nin yönettiği “Eve Dönüş Sarıkamış 1915” ve Uğur Yücel’in yazıp yönettiği “Soğuk” yer almakta. Ayrıca Dünya Sineması bölümünde Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödülü kazanan Coen Biraderler’in yazıp yönettiği “Sen Şarkılarını Söyle” Türkiye Prömiyeri’ni gerçekleştirecek.
Festival’in 3 gününün yıldız tablosu:
Jin: (****)
Hadi Baba Gene Yap: (**)
Köksüz: (***)
Yarım Kalan Mucize: (*)
Yozgat Blues: (****)

Lise eğitimine başladığından beri Gazetecilik ve Radyo-Televizyon ve Sinema okumaktadır. Doktora eğitimini de bu alanda yapmaya devam etmeyi planlıyor. Çalışma hayatına gazetecilikle başlayıp sinemayı da beraberinde devam ettirmiştir. 8 yıl Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde ve sinema filmlerinde reji asistanı olarak çalıştı. Çektiği kısa metraj filmler pek çok festivalin yarışma bölümünde yer alıp gösterimleri gerçekleştirildi. Bu festivallerden ödülleri de bulunmaktadır. Kendi blogunda yazdığı yazıların ardından kurulduğundan beri Cineritüel’de sinema üzerine yazmaya devam etmektedir. Uzmanlık alanı Türkiye Sineması olup, absürtlük ve komedi favori dallarıdır.