North by Northwest (1959): Öncül Bir Hitchcock Filmi

North by Northwest (1959): Öncül Bir Hitchcock Filmi

Share Button

Klasikleri ve akım filmlerini (genel tabir ile eski filmleri) değerlendirirken unutmamamız gereken tek kelime: Öncül. Yani mukaddem. Sonucu elde etmek için genellikle gereksinim duyduğumuz ilk adım. Sonrası çıkarım. Ve bitiş noktası matlup. Yani sonuç, vargı.

“Genel izleyici”nin eskiye olan mesafesi de öncül ile arasında bulunan mesafedir. “Süslenmiş sonuca” verilen öncelik, çıkarımın yapıldığı ilk noktayı öteler. Casusluk ve gerilim filmlerinin müdavimlerinin, sinemada bu türlerin kitabını yazmış Hitchcock filmleri ile arasındaki mesafe de tam da bundan kaynaklı. Oysa vizyonun verdiği süsleyici haz, öncüle duyulan merak ve öncülün öğretilerinin yanında sadece geçicidir. Zihinlerdeki öncülün kötü olabileceği ön yargısını kıracak olan da yine bu filmlerin kendisi. North by Northwest / Gizli Teşkilat filmi, Hitchcock filmlerine ön yargılı yaklaşanlar için bir Hitchcock filminin tüm özelliklerini taşıması sebebiyle bu yargıyı yıkmada iyi bir başlangıç olacaktır.

Hitchcock filmlerinin temel biçimsel özelliklerini günlük rutin hayatına devam ederken suçlu konumuna düşen bir kahraman, baştan çıkarıcı bir sarışın, kötü adamlar, komik niteliğinde tesadüfi karşılaşmalar olarak tanımlayabiliriz. Senarist Ernest Lehman’da içerik olarak Hitchcock evrenine oldukça uygun bir senaryo çıkarıyor Gizli Teşkilatta: Casusluk teması, aşk öğesi ve mizah…

Gizli Teşkilat’ın olay örgüsündeki en büyük vasıf olan “tesadüf”, olayların başlangıç noktası olmasının yanı sıra öznelerarası dönüşümün sebebi ve hikâyenin devamlılığında benzeşim kurulacak bir araç aynı zamanda. Thornhill’in yanlışlıkla Kaplan ile özdeşleştirilmesi ile başlayan tesadüfler zinciri, BM binasındaki cinayette bıçağın Thornhill tarafından yanlış algı oluşturacak şekilde tutulması, Kendall ile kurgulanmış bir karşılaşma ve aynı eksende kurgulanan trendeki yemek masasındaki karşılaşma (son iki örnek tesadüf imajı çizilmek için kurgulanır) ile devam ederek hikâyenin devamlılığındaki benzeşimi oluşturur. Öznelerarası dönüşümden kastım ise kahramanımızın bazen kendi isteği ile bazen de dışarıdan gelen etki ile olmadığı, olmak istemediği birine dönüşümü.

Bu dönüşümü daha iyi anlamak için karakterimizin filmin başlarındaki özelliklerine ve filmin sonlarına doğru kazandığı özelliklere bir göz atalım. Filmin başlarında diğer insanlarla ilişkilerini baltalayacak derecede kendini seven, karşısındaki insanın / diğerinin istek, gereksinim ve duygularının kendisi için önemi olmayan patolojik narsisist bir kişiliğe sahipken; filmin sonlarında yanıltılmanın verdiği hüsranla duygusal bunalımını dışa vuran, ilgi beslediği kadın için kendisini tehlikeye atan bir süper kahramana dönüşür. Öznelerarası dönüşüm (kimliksel dönüşüm) kişilik özelliği dönüşümüne sebep olmuştur. Thornhill “Bir şeymiş gibi yaparak gerçekten o şey olmuş”tur.

Zizek’in Yamuk Bakmak kitabında bahsettiği “Bir şeymiş gibi yaparak gerçekten o şey olma” durumu Kendall – Thornhill aşkı içinde geçerli. Daha açıklayıcı olması açısından Zizek’in kitapta hatırlattığı Duck Soup filmindeki bir sahneye bakalım: “Bu sahnede Groucho müvekkilini mahkemede deli olduğunu iddia ederek şöyle savunur: Bu adam aptal gibi görünüyor ve aptal gibi davranıyor – ama bu sizi kesinlikle aldatmasın: O SAHİDEN aptal!” Bu durumu filme uyarlayacak olursak, kurgulanmış bir tesadüften ibaret Kendall – Thornhill karşılaşmasında Kendall ve Thornhill birbirilerinden hoşlanmış gibi gözükürler ve hoşlanmış gibi davranılar ama bu sizi yanıltmasın gerçekten birbirlerinden hoşlanmışlardır.

Hitchcock aynı zamanda aşkı filmlerinde kurtuluş için bir araç olarak resmeder. Yan anlatıyı şekillendiren aşk öğesi, Hitchcock filmlerinde ağırlıklı olarak haz duygusu olarak yer etse de kahramanların kıstırıldığı anlarda kurtuluşları için verdiği en büyük mücadeleye dönüşüyor. Mutluluğu / huzuru elde etmenin yolunu hazdan geçiriyor da diyebiliriz buna.

Gizli Teşkilat filmini dört bölüm şeklinde de ele alabiliriz: Mısır tarlasında uçaktan kaçış, müzayede salonu, Rushmore Dağı’ndaki kaçış ve final. Mısır tarlasındaki geniş ve açık alandaki uçaktan kaçış sekansının başlangıcındaki sabit çerçeve üstten geniş plan çekim birçok filmin genel yapısının öncülüdür. Sekansın devamında uçağın hamlelerine karşı açık alanda kalma durumu ile gerilim hissini çıkarılabilecek en üst sıralara çıkaran Hitchcock, seyirciye tek bir şaşkınlık narası attırıyor: Hayreti mucip! Müzayede salonunda senarist Ernest Lehman’ın basit cümlelerle mizahı yükselttiği diyaloglar, Rushmore Dağı’ndaki kusursuz kovalamaca ve uçurum kenarından ani bir kesme ile kompartımana geçen zeka dolu final ile öncül bir film duruyor karşınızda.

twitter.com/teksinbegec

, , , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir