Aslen bir resim sanatçısı olan Julian Schnabel, ilk filmi Basquiat’da meslektaşı ve arkadaşı Jean Michel Basquiat’yı ele alarak mini bir biyografiye imza atıyor. Resim sanatının en büyük (belki de tek büyük) siyahî ressamı olan Basquiat, sokaklardan gelen bir duvar ressamı ve öncü bir grafiti sanatçısı. Çocuksu denecek derecede bozuk çizimlerden oluşan ve sanatçının kendine has ifade, düşünce ve kelimelerini içeren dışavurum örneği eserlerinin Andy Warhol tarafından desteklenmesiyle ünlenen sanatçıyı tanımak ve duygularını anlamak için güzel bir fırsat.
Caddeleri, sokakları, duvarları hatta eşyaları, elbiseleri bile sanatını icra etmek için gözüne kestirebilen Basquiat’yı, popülerleşme öncesi ve sonrası olarak iki farklı dönemiyle yansıtıyor Schnabel. Eserlerinde isyanlarını ve eleştirilerini dile getirip bohem yaşam tarzını seçmiş bir sanatçı olarak mutlu ve üretken iken popülerleşme sonrasında ise yeni çevresine uyum sağlayamayan ve aidiyet hissetmediği yerlerde olmanın sıkıntısını yaşayan Basquiat, şöhretli olmanın rahatsız edici şartları, daha önce muhatap olmak zorunda kalmadığı eleştiriler, aykırı ve eleştirel tarzı sebebiyle hedef olma mecburiyeti, siyahî olmanın ve bohem imajını kabul ettirebilmenin zorluğu karşısında ise mutsuz ve verimsiz bir süreç yaşıyor. Schnabel, iki dönem arasındaki duygu dünyası farklılığını aktarırken Basquiat ve belki de bütün sanatçılar için özgürlük, hafiflik, hâkimiyet ve dengenin ne kadar hayati olduğunu da anlatmayı başarıyor.
İşletme ve Radyo-TV-Sinema mezunu. Eleştirel alanında aktif olmaya DVD+ dergisinin resmi forumunda moderatörlük yaparak başladı. İlk eleştirileri ise 2008 yılında Kanal D Home Video dergisinde yayınlandı. 2009’da Sinemaximum sitesinde, 2010’dan itibaren ise kişisel blogunda yazmaya devam ederken Aralık 2013’de Cineritüel’e katıldı. Antalya’da yaşamaktadır.