Zeki Demirkubuz’un on birinci filmi olan “Kor” 22 Nisan’da seyirciyle buluşacak.
Zeki Demirkubuz’un on birinci filmi olan Kor’un çekimleri 2015 Şubat ve Mart aylarında, başta Eyüp-Güzeltepe olmak üzere İstanbul’un değişik semtlerinde gerçekleştirildi. Başlıca rolleri Taner Birsel, Aslıhan Gürbüz, Caner Cindoruk’un paylaştığı, Türkiye-Almanya ortak yapımı filmin post-prodüksiyon çalışmaları Almanya’da yapıldı.
Yönetmenin senaryosunu yazmaya 1998 yılında başladığı filmin çekimleri bundan önce 2007 yılında, iki aylık bir hazırlığın ardından başka bir ekip ve oyuncu grubu ile yapılmış, yaklaşık bir haftalık bir çekimin ardından Yönetmenin kararı ile sonlandırılıp çekilen filmler hiç yıkanmadan çöpe atılmıştı.
Öykü
Kocası Cemal yaşadığı çöküşün ardından, bir iş için gittiği Romanya’da tutuklanınca acilen ameliyat olması gereken hasta çocuğuyla bir başına kalan Emine, elişi aldığı atölyede kocasının eski patronu Ziya ile karşılaşır. Ziya bir zamanlar çok hoşlandığı ama Cemal’i seçip onunla evlenen genç kadının ve çocuğunun durumunu öğrenince kayıtsız kalmaz.
Cemal aylar sonra İstanbul’a döndüğünde her şey beklediğinden iyi görünmektedir. Emine konfeksiyon atölyesinde çalışmaktadır, çocuğu sağlıklıdır. Ancak, tesadüfen bulduğu kabarık hastane faturası, Ziya’nın çocuğunu ameliyat ettirdiğini öğrenmesine ve Eminenin bunu gizlediğinin ortaya çıkmasına neden olur.
Başına gelenlerden Ziya’yı sorumlu tutup ondan nefret eden ve Emine’yi deli gibi kıskanmakta olan Cemal, altında başka korkular taşıdığı bu sert ve acımasız durumla yüzleşmeyi mi yoksa görmezden gelmeyi mi seçecektir?
Yönetmenden
İnsan akli olduğu kadar akıl dışı olmasıyla, değerleri kadar arzularıyla, nedenleri kadar nedensizliğiyle de insandır. Kötülüğü de buradan gelir, iyiliği de. Çektiği acı anlaşılması hiçbir şekilde mümkün olmayan doğasında gizlidir. Benim sinema yapmaktaki en temel derdim, hiçbir şey yapamadan çaresizce yaşamak zorunda olduğumuz bu doğayı sorgulamak, bununla şekillenen hayatımızı anlamaya çalışmaktır.
*Senaryodaki bazı durumlar Yasujirô Ozu’nun “Kaze no naka no mendori” filminin bazı sahnelerinden etkilenilerek yazılmıştır.