Hala vizyonda olan Miss Peregrine’in Tuhaf Çocukları (2016) filminde tek siyah oyuncunun (Samuel L. Jackson) kötü adamı canlandırıyor olmasına ilişkin eleştirilere filmin yönetmeni Tim Burton yanıt verdi:
“İnsanlar, bugünlerde bu konuyla (çeşitlilik) ilgili daha fazla konuşur oldular. Ama bu iş bazı şeyleri gerektirir; bazılarını gerektirmez. Çocukken The Brady Bunch’ı seyrettiğimi hatırlıyorum. Sonrasında herkes siyasi olarak doğru konumlanmaya başladı. ‘Hadi, şimdi filme bir Asyalı çocuk, bir de siyah koyalım,’ demek beni oldum olası rahatsız etmiştir. Ben ‘blaxploitation’ filmleriyle büyüdüm ve bence muhteşemdiler. Hiçbir zaman da ‘Bu filmlerde daha fazla beyaz olmalı,’ demedim.”
“Bu iş bazı şeyleri gerektirir; bazılarını gerektirmez.” Sanat direktörü Melissa Hillman ise bunun korkunç derecede yanlış bir görüş olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
“Bu iş derken, Burton film yapmayı kastediyor gibi görünüyor. Bir film, baştan aşağı beyazlardan oluşan oyuncu kadrosundaki tek siyah oyuncuya kötü adam rolü verilmesini gerektirirken yönetmenin buna çaresizce boyun eğmek durumunda kaldığı düşüncesi akla sığmaz. Aslında bu iş hiçbir şeyi gerektirmez – yönetmenler kendi kararlarını verirler. Tüm sanatsal detayları sizin tercihleriniz veya onayınızla belirlenen KENDİ FİLMİNİZİ suçlayarak sorumluluğunuzdan kaçamazsınız. Eğer Burton bu iş diyerek edebiyat uyarlaması yapmayı kastediyorsa, kendisini kaynak metnin sadık bir yeniden yaratıcısı gibi göstererek yine sorumluluktan kaçıyor demektir. Bu durumda, Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nı (2005) çekerken kitabın sadık yeniden yaratıcısı olma arzusunun nereye kaybolduğunu sormamız gerekir.”
ABD’de siyahların maruz kaldığı şiddete de dikkat çeken Hillman şöyle devam ediyor: “Bu sadece basit bir film değil. Kültürümüz, popüler kültür anlatılarının büyük etkisi altında. Filmler de bir kültürü bütünüyle dönüştürme gücüne sahip çok önemli kültürel yapıtlardır. Bizim kültürümüzde siyah olmayı TEHLİKE ile özdeşleştiren anlatılar durmaksızın pompalanmaya devam ettikçe, bunun gerçek dünyada bir etkisinin görülmesi de kaçınılmaz oluyor.”
Kaynak: The Huffington Post
Çeviri: Fırat Çakkalkurt