Konuk Yazar: Eren ERGÜN
Paper Memories’in başlamasıyla algı, çekim tekniğine (stop-motion) kaçınılmaz şekilde yönlenmekte. Film, 4000 fotoğrafın ustaca bütünlenişiyle görsel farklılık içerisinde izleyiciyi etkiliyor. Bir bakıma animasyon benzerlerindeki havayla birebir eşleşiyor. Örneğin; seslerin kullanımında kısalık, kütlük ve akışkanlığın kullanımı animasyondan alınma bir ses ifadesi. Ek olarak izleyici açısından gerçek görüntüler her ne kadar animasyonvari olsa da, bu durum animasyonlardaki alışkanlığın tersine bir nebze göz yorucu.
Konusu itibariyle yaşlı bir insanın geçmişini, sevdiğini, anılarını arama-bulma çabası yeni bir kavram olmasa da filmin çekim tekniğiyle birlikte, fotoğraflarla bunu yapıyor olması kendi içerisinde manidar. Yine filmin son karesinin -bunu ister sinema sektörü terimi ister fotoğrafın kendisi olarak düşünebiliriz- fotoğrafla bitirilmesi, başarıyla tamamlanmış yapımın aynı ölçüdeki başarısıyla sonlandırılarak, dört kenarı belli olan çerçeveye sığdırdıktan sonra kenarları parçalayıp uç uca eklenmesi, düz bir yola dönüşmesi.
Cineritüel’e yazıları ile katkıda bulunan konuk yazarlarımızın ortak hesabıdır.