Konuk Yazar: Eren ERGÜN
Şu dünyada bulunması en zor şey değil mi hakikat? Hemfikiriz…
Hakikati (ne olduğunu) göstermeye çabalarken hakikat olmayan hakikati yaratmak ve onun uğrunda yaşamak, yetinmeyip etrafındakilere de yaşatmak (zorlamak). Büyük bir don üretip durmayınca arka bölgeye kabahat bulmak.
Dönem kalkınma, muasır medeniyetlere yetişme, onları geçme dönemidir. Herkes bunun için elinden geleni ardına koymaz. Koymaz da elinden gelen nedir? Batı’yı ileri görmek nedir? Batı sadece batıda, ileri ya da geride değildir. (Kışın biraz yağ iyidir soğuktan korunmaya. Daracık kıyafetler getirtip “ileri” memleketten kendi rahat şalvarından olmak…) Ve geçmek için önce Batı’ya erişmek gerek yanılgısı. Sebepse ne yapacağını bilmediğinden, bu gelişimde olmadığından başkasının yaptığını yapmak, taklit etmek.
Filmin de; kurgusunun, görselinin, müziklerinin tam da batı sineması (Avrupa) tadında bir “sempatiklik” taşıması anlatılan konuyla paralele getirilişi yönüyle usta işi bir kısa olmasını sağlamış.
Cineritüel’e yazıları ile katkıda bulunan konuk yazarlarımızın ortak hesabıdır.