Sweet Movie (1974) – Dusan Makavejev

Sweet Movie (1974) – Dusan Makavejev

Share Button

Sırp asıllı Yugoslav yönetmen Dusan Makavejev’in sıra dışı anlatım tekniğine sahip sinemasında, özellikle cinsellik ve ideoloji gibi konuları kurcalaması sebebiyle her kesimi ve her sinemaseveri memnun etmekte zorlandığı aşikâr. Ancak sinemada farklılık ve sivrilik arayan sinefiller tarafından keşfedildiğinde büyük bir mutluluğa sebebiyet vereceği ve sahiplenileceği ihtimali de yüksek. 1971 tarihli en bilinen filmi W.R. – Misterije Organisma (WR: Mysteries Of The Organism) sonrası pek çok ülkede sansüre uğrayıp anavatanını terk etmek zorunda kalan Makavejev, nitekim bir sonraki filmi olan Sweet Movie’yi 1974’te Fransa ve Kanada’da çeker.

Dünyanın en zengini olarak lanse edilen ve süt endüstrisi patronu olan oğluna gelin bulmak için en güzel bakire yarışması düzenleyen Bekâret Kemeri Cemiyeti başkanı anne ve yarışma görüntüleri ile başlayan film, yarışmayı kazanan Miss Canada ve bir başka hikâye olarak pruvasında Karl Marx heykeli olan teknesiyle seyahat eden devrimci kaptan Anna Planeta’nın etrafında düzensiz geçişler yaparak ilerler. Sweet Movie’de Makavejev, arka planda kapitalizm ve komünizm hakkındaki eleştiri ve fikirleri mizahi bir yaklaşımla sergilerken, ön planda ise savunucusu olduğu cinsel özgürlüğü, cinselliğin bir pazarlama tekniği olarak kullanılmasındaki doz artışına da dikkat çekerek işler. Cinsel açlığı mide açlığına benzeten, giderek sapkınlaşan cinsel arzuları da mideleri zorlayan beslenme sahneleri ile harmanlayan yönetmen, una, şekere, yumurtaya veya çikolataya bulanmış bedenler kullanarak açlık dürtüsünün cinsel dürtülere yakınsandığını; sahip olma, satın alma veya tadına bakma isteklerinin her iki dürtüde de yakın dozda hissedildiğini ve bir arada kullanıldığında karşı konulmaz bir cazibe gücüne sahip olduğunu gözler önüne serer. Sahnelerinde belirli bir nedensellik ilkesine bağlı kalmayan ve dramatik yapı kurmaya çalışmayan Makavejev, arşivlerden aldığı toplu mezar ve yakılmış cesetlerin inceleme görüntüleri ile harmanladığı filminde, insanoğlunun ırkçı ya da cinsiyetçi olsun, hemen hemen her türlü nefretinin altında da bedensel tutkularında olduğu gibi bedensel nefretin yer aldığını hatırlatır.

Not: Bu yazı ilk olarak 10.08.2014 tarihinde Evrensel Gazetesi Pazar Eki’nde yayınlanmıştır.

, , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir