Corridors of Blood (1958) – Robert Day

Corridors of Blood (1958) – Robert Day

Share Button

1840’larda İngiliz bir cerrah olan Dr. Thomas Bolton (Boris Karloff) ameliyatlarda hastaların acısını azaltmayı amaçlamaktadır. Henüz anestezi keşfedilmediği için operasyonlar hastaları bağlayarak yapılmaktadır. Bu sebeple cerrahlar hızlı olmak zorundadır. Dr. Bolton, afyon ve kimyasallar kullanarak bir anestetik ilaç için deneyler yapmaya ve kendi üzerinde test etmeye başlar. İlk deneylerinde başarısız olan -hastalar operasyon sırasında uyanır- Bolton giderek dozu arttırır ve ilaca bağımlı hale gelir. İlaca bağımlılığı arttıkça zihni de bulanıklaşacak ve cerrah olarak da görevini yerine getiremeyecek duruma düşecektir. Deneylerine devam etmek ve bağımlılığını desteklemek için kimyasalların tedarikine ihtiyacı vardır. Bu sebeple, yerel hastanelere kadavra satan katil bir çete için imzasını kullanmaya başlar.

“Acı ve Bıçak Ayrılmaz Bir Bütündür.”

Cerrahi müdahalede ağrısız ameliyatın sırrını keşfetmeye çalışan bir doktorun hikâyesini anlatan Corridors of Blood (Kan Koridorları), uyuşturucu bağımlılığı ve cinayet ile harmanlanmış karanlık bir atmosferden güç alır. Bolton’un cerrahi müdahale gerçekleştirerek yardım ettiğini düşündüğü hastalarının olayın şokunu atlatamadıklarını görmesi, tedavi kelimesinin üzerinde düşünmesine sebep olur. Övgü duyduğu hızının bir işe yaramadığını anlaması ile sorunun üzerine ısrarla giderken, bu uğurda yolunu kaybeder.

Schopenhauer, “bir kimsenin ne olduğunun; onun mutluluğuna, sahip olduğu ya da temsil ettiği şeyden daha çok katkıda bulunduğunu” söyler. (1) Bolton’un varoluş amacı aslında bu söze paralel ilerler. Kimyasallara bağımlı hale gelmesine rağmen onu mutlu edecek sonuca ulaşmak için çabalar. Bu uğurda toplumdaki saygınlığını ve temsil ettiği grubun seçkinci yapısını kaybeder; ancak yine de geri dönmez. Bir anlamda yaşama amacı ilacı bulmasına bağlıdır. Bunu bir başarı obsesyonu olarak da algılamak mümkündür ancak bu, özünde insanlara yardım etmek isteyen Bolton’un yaptığı fedakârlığı gölgelemez. Diğer taraftan bu bağımlılık kendisini insanlara yardım etmekten alıkoyar –Bolton çok iyi bir cerrahtır ve fakir insanlara / evsizlere ücretsiz yardım etmektedir-. Hatta çete onun imzasını kullanma rahatlığı ile cinayetlerine hız verir. Bir anlamda iyilik arayışında olması kötülüğü besleyen bir paradoksa dönüşmüştür. “Cehenneme giden yollar, iyilik taşlarıyla döşenmiştir.”

İyi niyetle başlayan her işin iyi sonuçlanacağını düşünmek doğru değildir. Niyet, ancak sonuca ulaştığında değerlenir ve insan zayıftır.

Robert Day’in filmi bugün genelde klasik bir korku filmi olarak tanımlanmakta. Bunda filmin adının (Corridors of Blood / Kan Kolidorları) olması, Boris Karloff’un güçlü korku filmi karakteri imajının pazarlanmasının payı büyük. Oysa filmin tonu ürpertici derecede gerçekçidir. Hiçbir doğaüstü olay yaşanmadığı gibi Bolton’un hikâyesi oldukça trajiktir. Yönetmenin Boris Karloff’la ilk işbirlikleri olan, suç / korku filmi The Haunted Strangler / Grip of the Strangler da es geçilmemesi gereken bir cevherdir.

1) Arthur Schopenhauer, Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar

twitter.com/gok_gkhn

, , , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir