Beetlejuice (1988): Shake, Shake Senora

Beetlejuice (1988): Shake, Shake Senora

Yazar Puanı4
  • Tim Burton’ın tüm gotik ezgileriyle süslediği, 90’lar nesline (o öyle demese de) armağan olarak sunduğu, hayatımıza girmiş ve o dalgalar içerisinden de 27 yıldır çıkmamış bir film Beetlejuice / Beterböcek. Burton’ın, Betelgeuse yıldızından esinlenerek (Beetlejuice’un -3 defa söylemiş oldum- mezarında da bu isim yazar) ismini verdiği fırlama karakter, uçuk kaçık ölü adam Beetlejuice, fantastik ve kült sinema serüvenimizin koparılamayacak parçası olarak yer etmiştir.
Share Button

Tim Burton’ın tüm gotik ezgileriyle süslediği, 90’lar nesline (o öyle demese de) armağan olarak sunduğu, hayatımıza girmiş ve o dalgalar içerisinden de 27 yıldır çıkmamış bir film Beetlejuice / Beterböcek. Burton’ın, Betelgeuse yıldızından esinlenerek (Beetlejuice’un -3 defa söylemiş oldum- mezarında da bu isim yazar) ismini verdiği fırlama karakter, uçuk kaçık ölü adam Beetlejuice, fantastik ve kült sinema serüvenimizin koparılamayacak parçası olarak yer etmiştir.

Beetlejuice, isyankâr olmasının yanı sıra bir anarşisttir. İnsanlar arasında tabu olarak görülen cinselliği olabildiğince açık ve olağan yaşar. O bir ölüdür ve utanma duygusu yoktur. Bu da akıllara “ölmek özgürlüktür” olgusunu getirmekte. Aslında özendirilen Beetlejuice’un hayatıdır. Olabildiğince rahat, içinden geldiği gibi yaşayan, kimseyi umursamayan bir karakterdir o. Yanındakinin cinsiyeti sadece cinsel isteği için önemlidir. Yanında bir kadının bulunması onu ne kibarlaştırır ne de patavatsızlığından uzaklaştırır. Anarşisttir çünkü ahiret inancına karşı çıkarak kendi sistemini kurar ve bunu kapitalist düzenle birleştirerek televizyonda yayınladığı reklamlarla herkese duyurmayı amaçlar. Tek bir yol vardır ona ulaşmak için: Adını 3 defa söylemek. İşte hepsi bu kadar. Hizmet ayağınıza kadar geldi. Karakterin kadınlara tutumu ise son derece aşağılayıcı, ataerkil yapı düzenindedir. Kadınlar onun için sadece cinsel ihtiyaçlarını gidermek için kullandığı araçtır. O bu aracı kullanırken de başkalarına olan tutumlarında bencil tavırlarıyla öne çıkmaktadır. Beetlejuice, o kadar kötüdür ki ahiret mevkiinden de kovulmuştur. Filmde ahiret, devlet kurumu gibi gösterilirken Beetlejuice özelleşmenin temellerini atmıştır. Kendi ahiretinde kendi ölülerine hizmet vermekte, bunu da kendi yöntemleriyle yapmaktadır. Bu uğurda zebanilerden biri olmayı umursamayarak kendileri için en doğru olanı seçmek için uğraşır ölüler. Beetlejuice kişisel duruş olarak incelendiğinde, sinematografik ağırlığını bir kenara iten filmler lansmanında yerini alır. Öyle ki; 90’larda çocuk olmak kavramının erbapları bu lansmanı iyi bilirler.

– Koç biz o uçak kazasından kurtulamadık galiba?

– Nerden bildin!

Tim Burton, yarattığı gotik dünyada ergenliğin buhranını yaşayan çocuk, yeni ölmüş evli bir çift, ölmemiş canlı bir çift ve terbiyesizlikte sınır tanımayan, seks düşkünü ve uçarı kaçarı bir hayalet barındırmaktadır. Genel anlamda film içerisinde aile içi iletişimsizliğe değinilerek farklı iletişim yollarıyla bireyler ya da hayaletler arası bağlantı aranmaktadır. Bu iletişimsizlik ortamında da hayaletlerin sorunları ve arayışlarına yer verilir.

Beterböcek aslında bir isyandır. Bütün gotik doku, içindeki buhran ve isyanın alaşımı olarak ortaya çıkar. Bu durum modern görünüme karşı alternatifleri benimseyen post-modernistleri ti’ye almakla da ölçülebilir. Adam ve Barbara’nın evlerine geçtikten sonra Delia’nın evin vintage tarzında yaptığı değişim ve bunu post-modernist bir dokunuşa sığınarak yapması; ancak genel anlamda da filmde gotik bir tarzın hâkim olması bunun ürünü olarak çıkar karşımıza. Bunun yanında  Delia bir sanatçıdır ve post-modernist akımda ürünlerini sunar. Burada eleştiri konusu post-modernistlerin derin bir konu olarak gördükleri yapıların aslında ne kadar sığ olduğuna ilişkindir. Meşhur yemek sahnesi (bütün masadakilerin içine Beetlejuice kaçar ve onları kontrolü altına alır) bu post-modernizmin dağıldığının ve bu alanı fırsata dönüştürmeye çalışanların üslupluca alt edilişinin göstergesidir.

Filmde sanat ve pozitif bilim ise ruhlarla iletişime geçene kadardır. Kasıntı bir ukala olarak görülen Otho, ruhlarla bağlantıya geçme konusunda son derece heveslidir. Gerçeğe dönüp bakıldığında ise bu işlere prim vermeyen ve aşağılar derecesinde bir tutum sergileyen Otho, iş maddi boyutlara ve popüler bir yaşama kayınca inandığı tüm değerleri bir kenara iterek bu alana doğru ilerler. Bayağılık olarak görülebilecek falcılık, büyücülük, ruh çağırma seansları bir anda cezbedici bir hal alır. Bu durum bir bakıma dine dayalı bir ti’ye alışı kapsar. Bütün kutsal dinlerde ahirete ve ölümden sonraki yaşama inanılır. Beterböcek’te Burton, ölümden sonra karşılaşılan yaşam konusunda ve ahiretle ilgili izlenen tutumda dünya ve ahiret benzetmesi yapar. Ahirette de her şey kapitalist sistemin hâkimiyetindedir. Beetlejuice’un televizyonda reklamlarını yayınlaması ve talep edenlere bir hizmet sunması örnekler arasında gösterilebilir. Ekonomik dengeler, kapitalizmin uhrevi olarak sunulan ve her şeyden arınıp gidildiğine inanılan bir yerde bile bütün acımasızlığıyla devam etmektedir. Karşılığı verildiği taktirde hizmetin de danışmanlığın da en iyisiyle karşılaşırsın mantığı hâkim bulunmaktadır. Bir de her ölü için danışmanlık hizmeti verilmektedir; acemilik çabuk atlatılsın diye. Ölümle her şey bitmiyor yani. Ölülerin de iyisi ve kötüsü var ve bu devrediş sürüp gitmekte.

twitter.com/demetozturk

, , , , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir