The People Under the Stairs (1991) – Wes Craven

The People Under the Stairs (1991) – Wes Craven

Share Button

Wes Craven’ın 90’lı yılların başında çektiği, korku ve komedi unsurlarıyla bezenmiş modern bir tür Alice in Wonderland hikâyesini de andıran The People Under The Stairs (Merdiven Altındakiler), temel izleğini çocuk kaçırma sorunu üzerinden anlatıyor. Kendilerini evden attıran zengin ev sahibinin malikânesine izinsiz giren Fool burada korkunç olaylar yaşandığını keşfeder. Evde oturan çift, çocukları kaçırmakta; her birine işkence yaptıktan sonra bodruma kapatmaktadır. Craven’ın genel anlamda tek mekânda çektiği film, gerilim unsurlarına da yer vererek hikâyeyi dinamik tutmaya çalışsa da filmin sonundaki gidişatla aynı tonu koruyamadığını, biraz dağıldığını söyleyebiliriz. Yine de 90’ların başında yarattığı etkiden çok da uzaklaşmış değil.

Merdiven Altındakiler görsel ögelerle birlikte korku türünün önemli filmleri arasında kendine yer bulduğu kadar işlediği konuyla da dikkat çekmektedir. Çocukların istismar edildiği bir dünyada çocukların kurtarıcılarının büyükler değil yine çocuklar olduğunu vurgular. Onların dünyasından ve yaşama isteklerinden büyükler değil kendileri anlamaktadır. Craven’in filmlerinde kullandığı çocuk ögeleri düşüldüğünde The People Under The Stairs’in önemli bir soruna eğildiğini ama konuyu çok irdeleyemediği görülmektedir. Craven’ın altını çizdiği, görülenin aslında farklı olabileceğini sunmaktadır. Ev her zaman bir mabet bir kamufle aracıdır. Bu kapalı alan her zaman görülmek isteneni verirken içine girdiğinizde bambaşka bir dünya ile karşılaşabileceğini göstermektedir. Bu tutum ise gerilim ve korkunun izleyici için sunulan yüzü gibi olsa da var olan hayat içerisinde yüz yüze kalınan ögeler olduğu da söylenebilmektedir.

Dönem şartları bakımından incelendiğinde ise Merdiven Altındakiler tür içerisinde başarılı filmler arasında gösterilmektedir. Craven’in filmleri içerisinde yer verdiği korku ögelerine bu filmde de rastlanır: Dinsel ve tanrısal unsurlar metaforik anlatımlarla kullanılarak korku unsurlarıyla birleşimi sağlanmıştır. Korku ögelerinin ise sadece merdiven altına indirgemeden genel anlamda film içerisinde orantılı kullanıldığı söylenebilmektedir.

Savaş, çocuklar ve ironi

Craven, çocukların masumiyeti ile yaşadıkları yer ve yaşananlar arasında ironi yaratmıştır. İkisi arasında kurulan bağı izleyici açısından da kurmak mümkündür: Korku filmi olduğunu bilerek izlemek mi yoksa olayların gerçek olma ihtimali mi ya da tüm bunların içerisinde filmin çekildiği dönemde yaşanan körfez krizi mi izleyiciyi tedirgin eder? Craven aslında bunların hepsini göreceli olarak Merdiven Altındakiler’de sunmaya çalışmıştır. Çocuklar adına yaşanan korkunç bir olay vardır ve bir taraftan da savaşlar yaşanmaya devam etmektedir. Yani dünya, çocuklar için zaten korkunç bir yerdir. Çocukları mahzene kapatan iki kardeş de bir metafor olarak sunulmuştu; çünkü çocuklar bu dünyada zaten onlara verilenlerle hapis bir hayat yaşamaya devam etmektedirler.

Ekranlardan siyahî ırka yönelik günah çıkarma eylemlerine Craven da kahramanını küçük siyahî bir çocuk seçerek katkı sağlıyor. Bu seçimin ırkçılıkla bir ilgisi var mıdır bilinmez ama çekildiği dönem itibariyle kahraman siyahî bir çocuk karakterin çok da rastlanan bir durum olmadığını söylemekte fayda var. Ayrıca adıyla da çağrışım yapan Alice ise bildiğimiz Alice in Wonderland karakteri gibi Fool’u takip edip onun peşinden yer altına (yani merdiven altına) giderek, kraliçeyle yani üvey ebeveynleriyle mücadele veriyor. Bu da filme underground bir masalsılık sağlıyor.

twitter.com/demetozturk

, , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir