Sherlock Jr. (1924) – Buster Keaton

Sherlock Jr. (1924) – Buster Keaton

Share Button

Gerçek ile fantezi arasındaki geçişleri, kendine özgü gag’ları, zamanının çok ötesindeki kovalamaca ve aksiyon sahneleri ile bir film makinistinin dedektif olma hayalini oldukça mizahi ve deha üstü beceri ile gerçekleştiren biri var karşımızda: Buster Keaton. Sessiz sinema döneminin en büyük komedyenlerinden. Yüzündeki katı, donuk ve mekanik ifade ile hiç gülmeden de izleyicisini güldürebilen, aksiyon sahnelerinde o dönemde denedikleri ile oturduğunuz koltuğa sizleri zımbalayan biri. 45 dakika boyunca heyecanın bir an olsun dinmediği bir film varsa o da Sherlock Jr.’dir.

Durum komedilerinin ne denli komik olacağı ne kadar doğal olduğu ile ilgili. Komik bir sebepten ileri gelen olayların doğallığının, olayın başaktörünün yüzünde koruduğu katılık; donuk, mekanik bir ifade ile birleşmesi mizahı daha da üst seviyeye taşıyor. Bu noktada sessiz sinema komedilerinin olmazsa olmazlarından olan sürekli tekrar eden durumlar/olaylar, şaşırtıcı rastlantılar da eklenince ortaya Keaton’ın Sherlock Jr.’ı gibi bir film çıkıyor. Sherlock Jr. komedi yapısının yanı sıra, sinema-rüya özdeşliği ve bu özdeşliği pekiştirmek adına kullandığı çerçeve görüntüleri ile büyük bir eser. İnsanın rüyasında kendini izlemesi ve bu seyirin sanki başka birini izliyormuş gibi oluşundan hareketle sinema ve rüyayı birbirinin ruh ikizi olarak görebiliriz. Bu tanımlamayı beyazperdede gerçekleştiren ise Sherlock Jr.’ın kendisi. Sherlock Jr. kullandığı teknikler, mizah dozajı ve aksiyon sahnelerindeki başarısı ile akıllardan silinmeyecek bir film.

Keaton’dan bahsedildiğinde sürekli Chaplin ile kıyaslanması ise kaçınılmaz bir durum. Oysa bunu Bernardo Bertolucci The Dreamers filminde o kadar zeki bir biçimde diyaloglara dökmüştü ki tekrarını yaşamak gülünç duruma düşmekten başka bir şeye yaramaz.

twitter.com/teksinbegec

, , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir