Çağdaş Rus Sineması’nın yapıbozumcu, kendine özgü dünyası olan yönetmenlerinden Alexei Balabanov’un Pro Urodov i Lyudey (Of Freaks and Men / Mahluklar ve İnsanlar Hakkında) filmi, Çarlık Rusya’sının son demlerinde, birbirinden farklı iki ailenin çevresinde gelişen olay örgüsüyle tutku ve yozlaşmayı ele almaktadır.
St. Petersburg, 20. yüzyılın başlangıcı. Mühendis Radlov karısının ölümünden sonra kızı Lisa ve hizmetçisi Grunya ile birlikte yaşamaktadır. Dr. Stasov ise siyam ikizlerini evlat edinmiş kör eşi ile birlikte yaşayan bir doktordur. Grunya’nın abisi Johann erotik resimler çekip bunları pazarlamaktadır. Johann iki ailenin hizmetçilerine erotik resimler satmaktadır. Radlov, Grunya’yı varis olarak seçmiştir. Ölümü sonrasında Johann kontrolü ele geçirir. Johann ayrıca Stasov’un kör eşi ve çocukları üzerinde hâkimiyet kurmuştur. İki ailenin korumasız kadınları ve siyam ikizleri zorla erotik fotoğraflar ve filmlerde yer almaya başlarlar.
Fotoğraf ve Sinema
Eski fotoğraflar etrafında başlayan ve birbirine bağlı iki aile üzerinden erotizmin yozlaştırıcı etkisi hakkında tuhaf bir melodram çıkaran Alexei Balabanov, erotik fotoğrafları kullanarak pornografi oluşumu üzerine bir alegori inşa eder. Bu alegorinin oldukça bıçak sırtı ve yanlış anlaşılmaya müsait olduğunu söylemek gerekiyor. Her ne kadar güven ve istismar ile ahlaki çözülme başlasa da, bir süre sonra bu tip eylemlerin bireysel tercihlere de (Lisa ve Stasov’un eşi) dönüştüğünü görmekteyiz. Alexei Balabanov bir tarafta orta ve üst düzey seçkinlerinin taleplerini karşılayan Johann’ın tetiklediği yozlaşmayı gösterirken, diğer taraftan bu eyleme olan talebin de altını çizer. Erotik fotoğraflara (daha sonra da sinemaya) olan talep bir bakıma bireylerin müphem arzularının dışa vurulması için de bir araçtır. Ancak bunların üretimi, haz nesnesine dönüşen kişilerin istismar edilmesine ve şiddette meyletmesine sebep olmaktadır. Günümüzde artık her türlü pazarlama ürününde kullanılan pornografiyi ve çıplaklığı düşündüğümüzde, Johann’ın filme konu olan fotoğrafların çok masum kaldığını düşünebilir. Atlanmaması gereken bu düşünce sistematiğinin geçen yüzyılda gösterdiği gelişimdir. Bu sebeple bu fotoğraflara masum talepler olarak bakmak mümkün değildir.
Balabanov’un rahatsız edici karanlık hicvinde fotoğraf ve sinema arasında kurduğu bağ dikkat çekicidir. Film, resim ve fotoğrafın yapamadığını sinema yapabilecek mi sorusunu sorar. İçinde diyalogları da barındıran bir sanat dalının gerçekleri halkın gözleri önüne sereceği söylenir. Fikir olarak doğru olsa bile bu yeni eşiğin Johann’ın fotoğraflarını geliştirmesine, pornografinin hızla seçkinlerden tabana yayılmasına, yozlaşmayı arttırmasına sebep olacaktır. Bu açıdan araçları (fotoğraf / sinema) suçlamak ne kadar anlamsızsa, tüm suçu Johann’a atmak ta o kadar anlamsızdır.
Öyküye eklemlendirilen yüksek görsel stil ve sessiz film çağını anımsatan sahneler (abartılı oyunculuklar, ara yazılar, klasik müzik vb.) ile mat renk paleti deneysel bir yapı kurarken, Alexei Balabanov toplumun pornografiyi algılama biçimindeki ikiyüzlü yapıyı kendi usulüne göre deşifre ediyor. Of Freaks and Men / Mahluklar ve İnsanlar Hakkında, Balabonov’un diğer filmleri gibi hiçbir kalıba konulamayacak kadar tuhaf ve heyecan uyandırıcı bir film.

İşletme ve Finans lisans mezunu, Sosyoloji öğrencisi. Kendi blogu ve DVD+ dergisi forumundan sonra sinema yazılarını yayınlamaya Sinemaximum sitesi ile başladı. Daha sonra yaklaşık 2 yıl Türkiye’nin ilk online sinema dergisi Sinemalife’da Düş Perdesi ve Ev Sineması bölümlerini yürüttü. Kanal D Home Video DVD dergisinde yazdı. Temmuz 2013’de Cineritüel ekibine katıldı. Philip Morris Ezd kanalında Planlama ve Analiz bölümünde çalışmaktadır.