Şiddete meyyalini derde bağlayıp kötülerle savaşan bir adamın hikâyesidir Polis filmi. Meyyalleri ailesi iken derdi ailesi olan Musa Rami; aşkı, hastalığı ve mafya arasında sıkışıp kalmanın kararını vermeye çabalar. Onur Ünlü, ilk uzun metrajı Polis (2007) filminde Musa Rami karakteri üzerinden ölüm, aile ve din ekseninde bir anlatım gerçekleştirilirken, Musa Rami’nin içinde bulunduğu durum, klasik anlatı yapısında süregelen zincirleme anlatımdan da farklılaşmaktadır. Ünlü bu durum için “Ben karakterleri genellikle ölüm meselesiyle karşı karşıya getirip geri çekiliyorum ve onlarla eğleniyorum,” şeklinde yorumlamıştır.
Polis filmi, alışılagelmişin dışında bir yerli yapım olarak izleyicinin hayatına girdi. Kimine göre tuhaf, kimi için ise sadece bir başlangıç niteliğindeydi. Ve netice olarak on yılın sonunda baktığımızda Ünlü, tuhaf hikâyelerini sürdürmeye devam ederek izleyenleri etkisine aldı. Oldukça sevdik / sevmedik kendisini. Filmlerinin senaryosunu da kendisi yazan; edebi duruşu, süslü kelimeleri, uzun cümleleri oldukça seven Onur Ünlü, din, ölüm, ilahi vurguları kaleminden eksik etmemektedir.
Farklılıklar ve Komedi
Karşıtlıkların bir arada bulunması olarak değerlendirilen komedi, bakış açılarındaki farklılıklardan oluşmuştur. Komedilerin, normatif açıdan ilerlemesi gereken olaylar anlatılırken kimi zaman absürt ve çoğunlukla farklılıklarından kaynaklı gülmece ögesi barındırdıklarından söz edilebilir. Onur Ünlü filmlerinin genelinde rastlanılan bu olgu, düzene karşı oluş neticesinde izleyicilere ideal olanı vererek yeni bir üretim içerisinde sunulmaktadır. Komedinin alt türü olarak var olan kara komedi ise, alay ve kinayeyi içinde barındırarak, izleyicisine salt güldürü sunmamaktadır. Dolayısıyla mizahi ögelerin, insanları güldürürken düşündürme kaygısı güttüğü söylenebilir. Polis filminde de düşündürme işlevi genellikle içinde yaşanılan toplum üzerinden yapılan mizah ile sağlanır. Bu doğrultuda komedinin, toplumların bilinçlenme yoluyla farkındalığını arttırmayı amaçladığı da savunulabilir.
Polis filmi, “Yeni Sinema” anlayışında izleyiciye sunulan bir kapı niteliğindedir. Özet olarak, bir polisin mafya üyeleri arasındaki husumetini anlatmasına rağmen film, basit bir hikâyeyi yönetmenlik becerisiyle harmanlanarak izleyiciye sunar. Takeşi Kitano’da da gördüğümüz absürtlük etkisiyle ilerleyen film seveni kadar sevmeyeni de bol olan bir yapım.
Onur Ünlü, alışılagelmişin dışında anlattığı hikâyesiyle bir taraftan da Yeşilçam hikâyelerine göz kırpmaktadır. “Her iyinin içinde bir kötü, her kötünün içinde de bir iyi vardır,” düsturunu taşıyan filmde karakterlerin çizgileri iyi ve kötü olarak ayrılmaz. Yine de gerekçesi ne olursa olsun can almanın kötülüğüne değinilmektedir. Musa Rami, iyi midir yoksa kötü mü? Kesin cevabını veremeyiz. Ama yaptıklarına kılıf uydurma derdinde olduğu gerçektir: “Şiddete meyyalim vallahi dertten.” Şiddet kullanır, can alır, camiye gidip namaz kılar, dua eder inancını gösterir ve sonunda dönüp kendisini intihar eyleminin ortasında bulur.
Ünlü’nün filmlerinde kadın ve erkek karakterler arasındaki farklılığın yanı sıra Türk sinemasının klasik komedi anlayışı konusunda da farklılıklara rastlanmaktadır. Ünlü ilk filminde yarattığı absürt ve kara komedi unsurunu son filminde de devam etmiştir.
Polis filmi ana teması ölüm temelli oluşturulmuş bir yapımdır. İlahi duruş, bu temellendirme ile ilintilendirilerek izleyiciye verilirken, bir taraftan da bütün aile hep bir arada “I will survive” eşliğinde dans etmektedir. Fakat tüm hoyratlığa rağmen yaşamın son bulacağı daha filmin on beşinci dakikasında Musa Rami’nin kanser olduğunu öğrenmemizle bir anda belirmiştir. Zira karşımızda doktorun iki ay ömür biçtiği bir adam var. Film sorgu yüklü adeta; zaten öleceksin geride kalacaklardan sana ne! Ya da insan en çok ruhu bedeninden ayrılınca mı ölür yoksa sevdiği herkesi kaybedince mi? Ölecek bir adamın sonuna şahit tutulan izleyici için sürprizli bir gidişat belirlenmemiştir.
Sorgulamalar film içinde sürüp gidiyor ancak karakterler net olarak açıklanmamış. Çocukları ve torunları olan Musa Rami’nin karısı kimdir? Neden hiç bahsedilmiyor? Haluk neden kız arkadaşını ailesiyle tanıştırmaya getiriyor? Musa’nın kızı neden delirdi? İzlemekle yetindiğimiz ve sorular sorduğumuz bu durumların, genel olarak tüm Onur Ünlü filmlerinde karşılaşacağımız eksik noktalar olacağını söylemek mümkün. Filmlerinde neden var olduklarını sorguladığımız karakterler ve olaylara Polis ile adım atmış bulunmaktayız. Sürekli cevapları izleyiciye bırakılmış süsü verilen sorularla baş başa kalmış izleyici… Görüntüler ve hikâye olarak ne kadar doyuma ulaştırırsa ulaştırsın, genel olarak Ünlü’nün filmlerinde yaşanan eksiklerin bunlar olduğu söylenebilir (“İtirazım Var” filmindeki satranç oynanan kişi kimdir ve neden vardır gibi.)
Komedi türünde filmler çeken bir yönetmene göre Onur Ünlü’nün filmlerinde şiddet sahneleri de yer almaktadır. Polis filminde Musa Rami ve mafya arasındaki soruna bağlı olarak yaşanan hesaplaşmalar Ünlü’nün filmlerindeki şiddet unsuruna örnek gösterilebilir. Musa Rami karakterinin uyguladığı şiddeti meşrulaştırmak için film boyunca kullandığı “Şiddete meyyalim vallahi dertten,” sözü, şiddetin uygulanma gerçeğini bir sebebe bağlayarak şiddet uygulayan kişilerden biri olan Rami’yi kötü insan konumundan kurtarmaktadır.
Lise eğitimine başladığından beri Gazetecilik ve Radyo-Televizyon ve Sinema okumaktadır. Doktora eğitimini de bu alanda yapmaya devam etmeyi planlıyor. Çalışma hayatına gazetecilikle başlayıp sinemayı da beraberinde devam ettirmiştir. 8 yıl Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde ve sinema filmlerinde reji asistanı olarak çalıştı. Çektiği kısa metraj filmler pek çok festivalin yarışma bölümünde yer alıp gösterimleri gerçekleştirildi. Bu festivallerden ödülleri de bulunmaktadır. Kendi blogunda yazdığı yazıların ardından kurulduğundan beri Cineritüel’de sinema üzerine yazmaya devam etmektedir. Uzmanlık alanı Türkiye Sineması olup, absürtlük ve komedi favori dallarıdır.