Dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan Ağ, Kim Ki-duk’un kariyerindeki en farklı filmlerden biri olarak nitelendiriliyor. Filmde teknesinin motoru bozulduğu için istemsizce Güney Kore’ye sürüklenen Kuzey Koreli bir balıkçının hikayesi anlatılıyor. Talihsiz balıkçı, casus olduğu şüphesiyle işkence dolu uzun sorgulamalardan sonra Kuzey Kore’ye geri gönderilir. Ülkesine geri dönmeden kendisine medeniyet beşiği olarak sunulan Güney Kore’nin gelişmişliğine karşın ne kadar karanlık bir yanı olduğuna da tanıklık eder. Zenginliğin mutluluk getirmediği düşüncesiyle döndüğü ülkesinde güneyde gördüğü şiddetin bir benzerini yaşar. Güneye gittiği için artık güvenilmez biridir yetkililer gözünde. Güneyde gördükleri karşısında yaşadığı zihin bulanıklığı kuzeyde bir hayal kırıklığına dönüşmeye başlar. Özellikle başrol oyuncusu Ryoo Seung-bum’un dikkat çekici performansıyla göz dolduran Ağ, Kim Ki-duk’un son dönemdeki en iyi filmlerinden.
ÖZET
Teknesinin motoru bozulan bir balıkçı, Güney Kore’ye sürüklenir. İşkence dolu uzun sorgulamalardan sonra Kuzey Kore’ye sınır dışı edilir. Ancak Güney Kore’yi terk etmeden önce ülkenin aynı anda hem ne kadar gelişmiş olduğunu hem de ne kadar karanlık bir yana sahip olduğunu görür. Ekonomik gelişmenin mutluluk getirmediği düşüncesiyle döndüğü ülkesinde, güneyde karşılaştığı şiddetin benzerini yine yaşar sorgulamalar esnasında. Güneyde gördükleri karşısında yaşadığı zihin bulanıklığı, kuzeyde bir hayal kırıklığına dönüşmeye başlar…
YÖNETMENİN YORUMU
İnsanlar, iradelerinden bağımsız olarak, doğdukları coğrafyanın politik ideolojilerinin esiri olurlar. Bozuk bir motorlar önce Güney Kore’ye ardından Kuzey Kore’ye gittiği için büyük acılar çeken bir balıkçının gözünden nasıl, bölünmüş Kore yarımadasının kurbanları olduğumuzu ve bölünmenin ne büyük üzüntüler getirdiğini görüyoruz…