Julieta (2016): Dramatiklik ve Trajiklik Arasında Güçlü Karakter Yaratma Dersi

Julieta (2016): Dramatiklik ve Trajiklik Arasında Güçlü Karakter Yaratma Dersi

Yazar Puanı3.5
  • Julieta, kendisi için öngörülen mutlu bir yaşlılık geçirme planını geçmişiyle yüzleşmek için geri teper. Eylemlerinin faili olarak başına her ne gelirse gelsin bu olaylardan kendi varoluşuyla çıkmaya çalışır. Bu faillik onu trajik yapan bir failliktir. Almodovar bu nedenle dramatiklik ve trajiklik arasında ilişkiyi öyle dengeli kurmuş ki film bir karakter yaratma dersi olarak da izlenebilir hale gelmiştir.
Share Button

Alice Munro’nun bir öyküsünden uyarlanan film tipik bir Pedro Almodovar filmi özelliği taşıyor. “Favori Almodovar filminiz hangisi?” sorusuna verilecek cevap, yönetmenin takipçileri açısından  farklılıklar gösterebilir. Çünkü yönetmenin belirli bir kaliteyi yakalamış anlatı tarzı filmlerinin geneline sirayet etmiştir. Bu nedenle Julieta filmi belki Almodovar’ın başyapıtıdır diyebileceğimiz bir film olmayabilir ama Almodovar sinemasının renk, karakter yaratma -özellikle kadın karakter yaratma- ve mekân kullanma unsurlarının çoğu özelliklerini taşıyor.

Ellili yaşlarında bir dilbilimci olan Julieta’nın gençlik yıllarından itibaren yaşadığı dramatik ve trajik olaylara şahit oluyoruz film boyunca. Bu olaylar kocasının ölümünden kendisini sorumlu tutması, kızıyla olan sorunlu ilişkisinde bu suçluluk duygusunun baskınlığı, yaşamanın son demlerine mutlu girmeyi umarken kızından aldığı bir haberle işlerin karışması olarak sıralanabilir.

Julieta karakteri başından geçen trajik olaylara karşın güçlü bir kadın karakteri olarak karşımıza çıkıyor. Almodovar’ın çoğu filminde gördüğümüz dramatiklikle trajiklik arasındaki ince geçişler, bu filmde sınırları çok iyi belirlenmiş bir yapıda karşımıza çıkıyor. Böyle bir aile dramında -hele bu dramı bir kadın üzerinden anlatıyorsak- ajitasyona düşme durumu sinemada çok sık tekrarlanır ve iyi de gişe getirisi olur bir aile ajitasyonunun. Fakat Almodovar’ın ustalıkla yaptığı şey, filmin tüm sıradan anlatımı içinde dramatiklik-trajiklik ayrımını çok iyi yansıtması olarak belirlenebilir. Filmin ajitasyon tuzağına düşmeme mahareti de bu dengenin iyi kurulmasında yatıyor.

Dramatik eksen, karakter başına gelen olumsuz durumların çoklu anlatımından türerse film, ana karaktere acıdığımız ve karakterin başına gelenlerden kurtulması için yanında durduğumuz bir sağaltım aracına dönüşür. Julieta, eşinin ölümü, kızının terk etmesi ve yalnızlığıyla dramatik olarak seyircide bahsedilen duygulara kapı aralamaya müsait bir karakter. Fakat yaşadığı olumsuzluklar bir olumlu bütünleyen olarak yaşama tutunma alt metni üzerinden gerçekleştiği için, başlangıcı dramatik kurulan olay örgüsü olumlunun trajedisine dönüşüyor.

Trajedi, dramatikliğin sinemada melodrama gönderme yapan ajitasyonuna izin vermez. Çünkü ortada eylemlerinin etkilerini sahiplenme cesaretinde olan karakterin kendisiyle mücadelesi vardır. Seyirci böyle oluşturulmuş bir karaktere acımaz. Ya da bahsedilen dengenin kurulduğu filmde bir sağaltım yaşamaz.

Julieta karakteri, dramatik hayatını, kendisini terk eden kızıyla yüzleşme isteğiyle trajediye dönüştürür. Trajedinin, eylemlerin sorumluluğunu alabilen karakterin varlığından hareketle olumlu bir tümleyen olarak ele alınması, filmin sonunun olumlu bir göndermede bulunduğu anlamından farklı olarak yorumlanmalıdır. Yani; trajik olan, olumlu bir anlam yaratma mevzisinden hareket etmez. Sadece olumsuz eylemle bütünlenen dramatik eksenden hareketle kurulan olayın sonuçları karakterce sahiplenilen bir sonuca kapı açmaz. Seyircinin de karakterin dramatikliğinden alacağı payla ajitasyonun etkisi arttırılır. Trajik olayda sonuç ne olursa olsun olumlu yön olaya içkin konumlanır. Bu konumlanma karakterin olayı sahiplenmesinde dış etkilere ya da seyirciye izin vermemesinden türeyen bir konumlanmadır.

Julieta, kendisi için öngörülen mutlu bir yaşlılık geçirme planını geçmişiyle yüzleşmek için geri teper. Eylemlerinin faili olarak başına her ne gelirse gelsin bu olaylardan kendi varoluşuyla çıkmaya çalışır. Bu faillik onu trajik yapan bir failliktir. Almodovar bu nedenle dramatiklik ve trajiklik arasında ilişkiyi öyle dengeli kurmuş ki film bir karakter yaratma dersi olarak da izlenebilir hale gelmiştir.

, , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir