5. Malatya Uluslararası Film Festivali Güncesi – 2

5. Malatya Uluslararası Film Festivali Güncesi – 2

Share Button

5. Malatya Uluslararası Film Festivali devam ederken, biz de uluslararası yarışma filmlerini takip etmeye devam ediyoruz.

Eski bir kebap dükkânı işçisi ve hayvan dergisine burç yorumları yazan bir falcının toplumdan soyutlanmış bir grup halı mağazası çalışanına kendilerini pazarlama uzmanı olarak tanıtarak, mağazanın kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olmalarını işleyen Kebap ve Burçlar / Kebab i horoskop, yalnız ve normalin dışında olan insanlara odaklan bir kara komedi örneği. Film her ne kadar iş dünyasının sosyal yapısının insan üzerinde ezici bir tahakküm kurmasını irdeliyor olsa da asıl derdi, iletişim kurmada belli bir güçsüzlük çeken bireyler ekseninde “sevgi” ve “yalnızlık” kavramlarının ne olduğunu sorgulaması. Kuzey Avrupa komedilerinin duygusuz, absürd mizahını seven izleyicilerin kaçırmaması gereken bir seyirlik olan Kebap ve Burçlar için tür ile daha önceden hemhal olmayan seyircinin rasyonel bir iletişim kuramayacağını belirtmeliyim. Aki Kaurismäki ve Roy Andersson gibi yönetmenlerin stilize çalışmalarının bir örneği olan yapım, uluslararası yarışma filmleri içerisinde diğerlerine oranla bir adım önde.

Berlin Uluslararası Film Festivali 14 Yaş Üstü Nesil Büyük Ödülü’nün sahibi olan Ürkek / Violet, arkadaşının bıçaklanmasına tanık olan Jesse’nin neler hissettiğini çevresindekilere izah etmede sıkıntı yaşaması nedeni ile giderek yalnızlaşmasını konu ediniyor. Biçimsel olarak çeşitli denemelere yönelen yönetmenin içeriksel olarak seviyeli bir anlatı üslubu tutturduğunu söylemek imkânsız. Bisikletin bu denli başrolde olduğu bir filmde çocuk-bisiklet ikilisi ile anlatıyı harmanlayamaması, direksiyonun başında olmanın verdiği özgürlük duygusunu ve çocukluğun oluşturduğu isyankârlık ya da suçluluk durumlarını yansıtmadaki yetersizliği filmi başarısız bir temele oturtuyor.

Yoksulluk koşulları içinde yaşayan bireylerin sınırları sadece yokluktan kaynaklı değil olmayanı paylaştığı ebeveynleri tarafından da çizilir. Bu sınırları belirlenen kafesin kapısını açabilecek tek olgu ise hayallerdir. Kanu Behl’in yönetmenliğini yaptığı Hindistan yapımı Titli de tam olarak bu kafes ve kafesin kapısını hayalleri ile açmaya çalışan bir karakteri konu ediniyor. Yokluğun sürüklediği ya da kolay yoldan gelir etme isteğinin ele geçirdiği aileler ve sosyal yapılarının ve suç temelli aile köklerinin oluşturduğu klostrofobilerinden kurtulmak için kendi kaderlerini çizmek isteyen çocukların çatışmasını, kara bir atmosferden dramatik bir yapıya dönüştürmesi filmin iyi bir yapım olması önündeki yegâne engel. Siyah olandan duygusal olana dair olan bu seyir içinde filmde yer alan şiddet olgusunun bir tekinsiz etmeden çok pornografiye dönüşmesi de kaçınılmazdır. Yalnız bahsi geçen pornografinin salt haz temelli olduğunu da belirtmeliyim. Yarışma filmleri içerisinde klasik anlatı yapısına en yakın olması sebebi ile öne çıkacak olan Titli, bahsini ettiğim kara atmosfer ve dramatik yapı açısından doğru bir konumda olmaması nedeni ile ne yazık ki vasat bir filmin ötesine geçemiyor.

Aile kavramının ehemmiyetine ve varoluşundan dağılışına kadar olan bir süreçte hangi evrelerden geçildiği ve bunların sonuçlarını sosyal aile yapısı içerisinde bulunan karar mekanizmasının en zayıf halkası olan çocuğun gözünden anlatan Denizin Acımasızlığı / La Crudeltà Del Mare, aile bireyleri arasındaki ilişkiyi insan doğa ilişkisi ile benzeştirerek her ikisinde de sevgi eksikliğinin doğurduğu sonuçlara değiniyor. Anlattığı hikâye çerçevesinde karakterler arası diyalogların teatralliği ve filmdeki çıplaklık olgusunun görsel bir şölenden öteye geçememesine, hikâyenin sürekliliğindeki dinamikliğin eksikliği de eklenince sorunlu bir film çıkıyor ortaya.

Sinemanın önemli yapısal unsurlarından “zaman” üzerine kurgusunu kuran Olmayan Zaman / Nesamasis Laikas; aile, aşk, arkadaşlık dönemlerinin ayrıntıları ile anlaşabilecek bir film. Karakterin zaman, mekân, varoluş, iletişim algısıyla bahsetmiş olduğum dönemlerinin ayrıntıları kemik kazanıyor ve karakterin bilincinde geçmişin nasıl yerleştiği kendi tarihsel gerçeklikleri ile gün yüzüne çıkıyor. Filmdeki anlatı teknikleri, anlatı zamanının düzeni ve odaklanmalarının yerindeliği ile Olmayan Zaman, Burç ve Kebaplar filmi ile birlikte şu ana kadar yarışmada öne çıkan iki yapım.

twitter.com/teksinbegec

, , , , , , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir