Skazka Skazok / Tale of Tales (1979) – Yuriy Norshteyn

Skazka Skazok / Tale of Tales (1979) – Yuriy Norshteyn

Share Button

Semboller, çocukluk hatıraları, imgeler, anımsamalar, savaş, gelecek korkuları ve bellek… Hepsi, küçük gri bir kurdun peşine takıldığımız etkileyici bir masal atmosferinde vücut buluyor. Anımsananların gerçekliği net olmasa da, savaşın şekillendirdiği çocukluk travmaları ile içinde bulunduğu toplumun kaygılarını derinlerde hissettiğimiz, hatta içerdiği masalsı ögeler ile rahatlıkla kendi fabl kültürümüzle özdeşlik kurabileceğimiz Yuriy Norshteyn imzalı animasyon Skazka Skazok (Tale of Tales / Masalların Masalı), düşsel bir atmosferde izleyicinin algılarını uyarıyor.

Yuriy Norshteyn’in İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçen, çocukluğunda belleğinde yer eden imgeleri ile Rus ninnilerindeki fabl anlatıları birbirine harmanladığı Masalların Masalı’nda kronolojik sıralı bir anlatı yerine, organik bağları zayıf imgeleri, edebiyat, resim gibi sanat dallarına yaptığı vurguları ayrıntılanıp özgün bir hikâye anlatısı ortaya çıkarıyor. Uyumayan çocukları ormana kaçıran bir kurt imgesini takip ettiğimiz düşsel anlatı, savaşın getirdiği vahşet ve sefalet ile hassas bir anımsamanın iz düşümüne dönüşüyor.

Buruk Bir Tango

Norshteyn, “savaşı anımsamadığını ancak dönemin duygularını anımsadığını söylemektedir”. Zaten çocukluk anılarımız da öyle değil midir? Net imgeler yerine duygular yer alır. Tale of Tales’in ana dokusunu da oluşturan bu duyguları anımsama halinin en belirgin olduğu an filmin içerisindeki yer alan dans sahnesinde görülmektedir: Çiftlerin dans ettikleri sahnede müziğin her takıldığı anda erkeklerden biri kaybolur. Daha sonra onları asker olarak görürüz ve devam eden tango izleyicinin zihninde buruk bir tat bırakır. Kaybolup giden erkeklerin yerine gelenler ise maalesef ki ölüm kâğıtlarıdır. Norshteyn, belki askerin savaşa gitmeleri ve cephedeki yaşananları çocuk zihninde çok net anımsayamaz; ancak ölüm kâğıtlarındaki hamasi vatanseverlik (ölenler sadık bir asker olarak, cesur ve kahramanca savaşmıştır) söylemlerini net olarak anımsamaktadır. Çünkü kendi ailesinde olmasa bile çevresinde birçok kişinin eşi, oğlu, kardeşi bir anda kaybolup gitmiş ve geriye sadece bir kâğıt parçası dönmüştür. Ve bu masalda küçük bir gri kurt bile kötülükten ürkmüş, masumiyetinin peşinde koşmaktadır.

Yuriy Norshteyn filmin adını ilk başta Rus ninnisine paralel “Küçük Gri Bir Kurt Gelecek” şeklinde koymayı planlamıştır. Ancak rejimin tozdan nem kapması ve üzerinde sallanan sansür baskısı yüzünden filmin ismini değiştirmek zorunda kalır. Yönetmen filmine çok sevdiği Nazım Hikmet’in Masalların Masalı şiirinin ismini verir. Filmin 1984 ve 2002 yıllarında tüm zamanların en iyi animasyonu seçildiğini de belirtelim. (1)

Nazım’ın Masalları

Nazım Hikmet, okuyucuyu imgelerin peşinde sürüklediği Masalların Masalı (2) şiirinde oldukça basit, ancak yaşam dolu bir anlatı tutturur. Suyun başında, bir çınar ile başlayan ve ilerledikçe yeni imgelerle açılan Masalların Masalı, yaşamın ve şiirin coşkusuyla ilerler. Önce var olan, sonra da kaybolan bu imgelerin birbirlerine bir anımsamalar şeklinde bağlanması hatta sonrasında kaybolması; Norshteyn’in küçük gri kurdunun peşine düştüğümüz yolculuktaki muğlâklığı anımsatır. Bazı anları buruk olsa da hatırlamanın ve hatırladığı anlardan mutlu olmanın getirdiği o eşsiz hazzı, yaşamın güzel bir parçası olarak gören Skazka Skazok; görsel ve işitsel hafıza ile sanat ve yaratım sürecinin etkileyici bir birleşimi olarak göz dolduran bir kısa animasyondur.

(1) Los Angeles Olympic Arts Festival (1984), Zagreb World Festival of Animated Films (2002)
(2) Nazım Hikmet, Masalların Masalı, 1958
“Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze”

twitter.com/gok_gkhn

, , , , , , , , , , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir